9 Kasım 2013 Cumartesi

Cadı - Prinkipo'da Büyülü Bir Arayış - Oylum Yılmaz



Merhaba, merhaba, merhaba sevgili okuyucular.
Göstermiş olduğum büyük istikrarsızlık adına öncelikle kendimi, sizin huzurunuzda kutlamak istiyorum. Sanırım tek istikrarım, istikrarsızlığım. Blogu her zaman olduğu gibi uzunca bir süre askıya aldım. Sağolsun canım dostum Filiz, bu konuda kulaklarımı çekerek bloga ilgi göstermemi sağladı.
Açık söylemek gerekirse blogumu birilerinin takip ettiğini bilmek, ister istemez mutlu etti bu garibi.
İşte bu motivasyon içerisinde, bütün fındıklı çikolatamı ısırarak ve fon müziğimize Arif Şentürk'ten Rodop Dağları Bre Pakize'm türküsünü atarak konumuza giriyorum. Hadi bakalım; ateş!

Bugün blogumuzda ziyaretçimiz, sevgili Oylum Yılmaz. Edebiyatla ilgilenenler bilir, gene de bilmeyen arkadaşlarımız ve kardeşlerimizin olabileceğini düşünerek Oylum Yılmaz'dan birazcık  bahsetmek istiyorum. (Doğum tarihine gerek var mı bilmiyorum ama hadi bakalım)
Oylum Yılmaz 1978, İstanbul doğumlu genç bir edebiyatçı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü mezunu yazarımız vakt-i zamanında Radikal Cumartesi ve Radikal İki'de çalıştı. Şöyle bir parantez açmamda fayda var. O dönemlerde Radikal'in bu ekleri gerçekten kültür sanat akıyordu. Bunda Oylum'un ne kadar etkisi var bilemiyorum; ama gerçekten başarılı eklerdi. Herneyse, sonrasında Referans, Birgün, Taraf gazetelerinin kültür / sanat sayfaları için kitap / edebiyat sayfaları ve edebiyat köşeleri hazırladı. (Oradaki çalışmalarını incelemedim.) Şu an Sabitfikir dergisinde edebiyat eleştirileri yazmakta. Takip ettiğim kadarıyla da eleştirileri oldukça başarılı bir yazarımız kendisi. Sabitfikir dergisinden de konuşmak isterdim; ama onu da başka bir zaman yaparız artık. Yoksa konumuz gitgide dağılacak.
Oylum'un ilk kitabı Cadı, Sel Yayıncılık'tan çıkmış. Yukarıda konuyu dağıtmayalım dedik ama "Sel Yayıncılık" hakkında da bir çift söz etmezsem çatlarım.
Sel Yayıncılık’ın yayınladığı Guillaume Apollinaire’in Genç Bir Don Juan’ın Maceraları adlı romanı hakkında, “müstehcenlik” suçlamasıyla dava açıldı. Hâlâ haberi olmayan arkadaşlarımız vardır belki. Dava beraatla sonuçlanmış olmasına rağmen bu kararı sevgili Yargıtay bozdu. Yargıtay, yayıncı ve çevirmen hakkında 6-10 yıl arasında hapis cezası istedi. Yerel mahkemenin kararının kanuna aykırı olduğunu ileri sürdü. Bu, Engizisyon değil de nedir? Hâlâ anlayabilmiş değilim. İnsanların düşünceleri, kurguladıkları dünya, ne zamana kadar yargıya takılacak çok merak ediyorum. Gazeteler, tecavüz haberleri, küçük çocukların istismarıyla dalgalanırken bir edebi esere bu kadar takılıp kalınması gerçekten şaşırtıcı. Umarım aynı hassasiyeti belirttiğim gibi, tecavüzler, çocuk istismarları ve küçük gelinler hakkında da gösterirler.
Herneyse efendim, konumuza dönebiliriz.
Evet, ne diyorduk. Oylum Yılmaz'ın Sel Yayıncılık'tan çıkan kitabı Cadı, 7 forma, yani 112 sayfa'dan oluşmakta.
Bu kitabı çok büyük bir heyecanla almıştım. Nedeni, mistik olaylara duyduğum meraktan kaynaklanıyordu. Cadılar, ruhanî varlıklar her zaman ilgimi çekmiştir. Kitabımızın kahramanı Ümran'ın, Büyükada'da geçen hayatını bizlerle paylaşan Oylum Yılmaz, Büyükada'nın o kasvetli ruhunu çok güzel anlatmış kanımca. Kasvetli diyorum; çünkü Büyükada, bende anlamını bilmediğim bir kasvet oluşturur her zaman. Oylum da, hissettiğim bu kasveti şiirsel diliyle öyle güzel anlatmış ki kitabı yarım bırakmak zorunda kaldım. Normalde bir kitabı terketmek hiçbir şekilde huyum değil; ama hikaye öylesine kasvetli ve durağandı ki bir yerden sonra pes ettim.
Evet, şiirsel dili oldukça ilgi çekici ve karakterlerin analizi gerçekten çok iyi; ama bunlar bana yetmedi. Eleştirilere baktım; 'acaba benim gibi düşünen var mıdır?' diye; ama eleştirilerde de negatif bir şey bulamadım. Nihayetinde kitabın kapağındaki o garip resmin gözlerine bakıp: "Kusura bakma, sorun sende değil, bende!" deyip ilerleyen zamanda tekrar görüşmek üzere rafıma koydum.
'O hâlde kitabı tavsiye etmiyorsun Temur!' diye sorarsanız 'Hayır!Tavsiye ediyorum' derim. Eğer, ruh analizlerinden ve durum hikayelerinden hoşlanıyorsanız 'Mutlaka Okuyun!' derim. Bunun yanında roman, hikaye konusuyla ilgilenip bir şeyler yazan arkadaşlar için tavsiye edeceğim bir kitap "Cadı". Gerçekten anlatım konusunda yeni yollar gösterecek bir kitap.
Oylum Yılmaz'dan özür dileyerek çekiliyorum huzurunuzdan. Böylesine övülen bir kitabı nasıl yarım bırakabildim hâlâ anlamış değilim. Başka bir zamanda tekrar elime alacağım ve umarım okuduktan sonra kocaman puntolarla bir "ÖZÜR" yazısı yazarım bu kitap hakkında.

Evet, Temur gider efendim.
Yıktıkperdeyi, eyledik viran
Varıp sahibine haber verelim hemân!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder