4 Nisan 2013 Perşembe

Kabil - José Saramago



Efendiiiiim, gündeme aldığımız kitap Kabil. Lâkin öncelikle yazarımızı kıyısından köşesinden azcık tanıtalım di mi.. 
José Saramago, makinistlik eğitimi almış, gel zaman git zaman nasıl olduysa teknik ressamlık, ordan da redaktörlüğe (redaktörlük mü ne? Hemen tanımını yapalım: Bir metin üzerinde gereken düzeltmeleri yaparak yazıyı yayıma hazır hâle getiren kimse), redaktörlükten editörlüğe (Editörlük, yazıyı yeniden düzenleyen kimselere denmekte olup redaktörlükten farkı kitabın tamamen yönetmeni konumunda olması) ve çevirmenliğe kadar ilerletmiş işi. İnsan "Vay be, helal olsun" diyor. Ben dedim valla, siz de deyin! Neyse.. Sonrasında bir - iki gazetede kültür editörü olarak da çalışmış. Bu da kesmemiş, Portekiz'in Yazarlar Birliği'nin yönetim kurulunda da görev almış. Sonrasında kendini tamamen kitaplara vermiş. Bakmış, yaşadığı yer artık açmıyor; hemen benim yapamadığımı yapmış, gitmiş Kanarya Adaları'na yerleşmiş. Sonrasında başlamış yazmaya, başlamış yazmaya.. Ha, iyi mi yapmış; hem de çok iyi yapmış. Nobel Ödülü alacak kadar üstelik. Neden mi? Bir kere gerçekten kendine özgü bir tarza sahip. Anlatımında yaramaz bir çocuğun zeka pırıltıları danseder yazarın. Bir bakmışsınız yazarla içli dışlı oluvermişsiniz. O yüzden sever ve takdir ederim yazar José Saramago'yu. 
Eh, artık kitaba geçebiliriz di mi?
Kitap "Saçmalıklar Kitabı" olarak not ettiği bir alıntıyla başlıyor. Lâkin "Saçmalıklar Kitabı" dediği İncil. Bu konuda tasvip etmedim Saramago'yu. Hani, inanan var inanmayan var. Biraz daha saygı çerçevesinde yaklaşabilseydi en azından dinî kesimden insanların da henüz ilk sayfada tepki ve önyargılı yaklaşımlarına mâruz kalmazdı. Ama ne diyelim; yapmış bi kere ki, aslında bu onu çok yapıyor. Herneyse.. Alıntımıza geçelim. Alıntı İbranilere Mektup 11: 4:
"Habil, imanla, Tanrı'ya Kabil'den daha iyi kurban takdim etti ve onun hediyeleri hakkında Tanrı şehadet ederek bununla şahid olduğuna şehadet olundu ve ölmüş olduğuhâlde bu vasıta ile hâlâ söylüyor."

(Kitaptaki çeviri bu şekilde..)

Evet, hikayemiz bunun üstüne kurulmuş. Hâbil, Kabil ve Tanrı arasında geçen durum Kabil'in gözüyle anlatılmış. Kabil'in Habil'i neden öldürdüğü, Tanrı'ya neden öfke duyduğu, Habil'i öldürdükten sonra alıp başını gidişini, gittiği yerde nelerle karşılaştığı José Saramago'nun kurgusuyla okuyucuya sunulmuş. Kitapta beklemediğiniz kişilerle de karşılaşabiliyorsunuz. 
Konu José Saramago'nun kurgusuyla işlenmiş; oldukça eğlenceli bir kitap. Eğlenceli olmasının nedeni de başta belirttiğim gibi José Saramago'nun kullandığı muzip anlatım. Okurken "Vay be, adamdaki hâyâl gücüne bak!" dedim, siz de deyin; uyum içinde gidelim :)



Kitapta neler anlatıldığını kısa ve öz bir şekilde de olsa anlatmayacağım ki alıp okuyasınız. Alıp okumaya değer bir kitap bence. 



Eh, son olarak yazarımızın fotoğrafını da koyalım ki sağda - solda görürseniz "Aaaa José Saramago!" diyebilesiniz.. 






Eveeett, artık kaçılsın di mi?
Ben gene gelirim efendim. Ben gelene kadar, hatta ben geldikten sonra bile kendinize iyi bakın.
Yüreğinizden yaşama sevinci, gözlerinizden umut eksik olmasın!
Hadiyin eyvallah..


1 yorum:

  1. ne kadarda güzel anlatmışsın çok özgün çok güzel bir kitap yorumu olmuş

    YanıtlaSil