17 Nisan 2013 Çarşamba

Kararsızlar Kitabı - Mücahit Çalgın

Selam, selam, bir daha selam dostlarım..
Yoğun tempom nedeniyle blogu aksatıyorum. Üstelik iki kitap yorumunun ardından. Ama onca yorgunlukla yapacağım yorum da gerçekten sağlıklı olmayacaktı. Böylesi daha iyi oldu. Kaldı ki, fazla bir inceleyen de yok sanırım. 

Aslında bu hoşuma gidiyor, az olsun - öz olsun. 
Herneyse efendim, beni bıraksanız nutuk üstüne nutuk çekerim. En iyisi iyice dağıtmadan konumuza geçelim.
Eveeeeettt.. Başlıkta da görüldüğü gibi bu oturumda konuğumuz Mücahit Çalgın'a ait Kararsızlar Kitabı isimli kitap. 

Nereden başlasam, nasıl başlasam..
Kitabın tanıtım yazısını okuduğum vakit, içimi büyük bir heyecan dalgası sardı. Çünkü gerçekten iddialı bir tanıtım yazısı vardı. Özellikle:

"Elindeki kitap senin kitabın. Sana özel hazırlandı. Aynısından bir başkasında olma ihtimali çok az. Çünkü sayfalar farklı dizildi." dediğinde beynimin ücra köşelerinde hafiften bir "Alacakaranlık Kuşağı" dizisinin o meşhur notaları yankılandı. 
Yazının devamında: "Kapaktaki soru işaretinin içindeki silüete bakarak soruna yoğunlaş ve on saniye kadar bekle, parmaklarını sayfa kenarlarında gezdir ve kendini hazır hissettiğin anda kitabı yavaşça aç. Cevabın karşında olacak. Soru biçimleri şöyle olabilir: Tatile bu hafta çıksam mı? Onunla konuşmalı mıyım? Bu işe girmeli miyim? Sınavım nasıl geçecek?
Yaşamınızdaki kararsızlıklarınıza cevap olacak güzel bir eğlence.." diyordu.
Kitap elime geçene kadar, 'acaba nasıl bir kitap, yoksa şu eski kitaplarda olduğu gibi şöyle karar verirsen şu sayfaya, yok böyle karar verirsen şu sayfaya geç cinsinden bir kitap mı?' diye diye çok düşündüm.
Nihayet kitap elime geçtiğinde, kitabın yüzünü jelatinini açmadan hafifçe okşadım. 
Kitabı öylesine ciddiye alıyordum ki, ona özel bir zaman dilimi hazırladım. Çayımı, sarma tütünümü, velhasıl kelam keyiflik ortamımı yarattıktan sonra yavaşça jelatinini çıkarıp kitabın kapağında elimi bir daha gezdirdim. Eveeet, ne diyordu kitap:
"Kapaktaki soru işaretinin içindeki silüete bakarak soruna yoğunlaş ve on saniye kadar bekle, parmaklarını sayfa kenarlarında gezdir ve kendini hazır hissettiğin anda kitabı yavaşça aç. Cevabın karşında olacak."
Kitabın hayatımda yeni bir çığır açacağını düşünerek usumda esaslı bir soru oluşturup kitabı açtım. Aman Allah'ım; hayır! Gördüğüm sayfada tek bir cümle vardı ve belirlediğim soru ile tamamen alakasız bir cevaptı. Kaldı ki, kitabı açtığımda tek bir cümleyle karşılaşınca yaşamış olduğum hâyâl kırıklığını siz düşünün. Kitabı iyice incelemeye aldıktan sonra olayı kavrayabildim. Aklınızdan bir soru belirleyip sayfayı açıyorsunuz ve tek bir cümleyle karşılaşıyorsunuz. Yani "Dünyada İlk" diyerek yayına sunulmuş bir kitabın içeriği bu şekildeydi. Öncelikle hafif bir kızgınlık yaşadım ne yalan söyleyeyim; ben kitabı çok ciddiye almıştım. Ama hata bendeydi. Neden mi; çünkü kitabın arka kapağında yazan:
"Yaşamınızdaki kararsızlıklarınıza cevap olacak güzel bir eğlence.." satırını dikkate almamıştım..
Evet, eğlencelik bir kitap; başı ve ya sonu yok. Aklınıza takılan bir soru olursa herhangi bir sayfayı açın ve cevaba bakın. Hepsi bu kadar. 592 sayfadan seçin seçebildiğinizi.. 
"Bu kadar mı Temur?" derseniz, evet bu kadar arkadaşlar. Kitabın içeriğini özetledim, almak ya da almamak size kalmış. Yalnız çocuklarınız varsa onlar için daha eğlenceli bir kitap olduğu da su götürmez bir gerçek.. Meraklı beyinlerin ve şansa inananların belki de başucu kitabı olmaya aday :)

Bugünlük benden bu kadar. Mücahit Çalgın'a buradan teşekkür etmek istiyorum yine de.. Dünyaya yeni bir tarz kazandırdığı için..

Sevgilerim yürekten..

Temur kaçar,
Perde iner..

Eyvallah..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder